HERKES HADDİNİ BİLE'ÇEK'
Dakika 34, Koller... Dakika 62, Plasil... Dakika 75... Birdenbire aklımıza geliyor, bizim adımız 'Çılgın Türkler' ve bizim kitabımızda 'pes etmek' yok. Arda ve Nihat Kahveci ile 15 dakikada 3 gol atıyoruz, Euro 2008'de çeyrek finale çıkıyoruz. Bunun adı çılgınlık, çıldırıyoruz...
16.6.2008
Önce acı, sonra zafer artık parolamız... Bize iyi geliyor! Şimdi Portekiz ile aynı puandayız ve Avrupa’nın en iyi 8 takımı arasındayız. Çeyrek finaldeki rakibimiz Hırvatistan... 20 Haziran’da yine 70 milyon tek yürek olacağız. Ancak şimdi eğlenme zamanı, şimdi çıldırma zamanı, şimdi bayram zamanı... Eğlenin, çıldırın, bayram yapın... Son sözümüz Milliler’e... İyi ki varsınız, iyi ki oradasınız... NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE...
Çılgın Türkler
2-0 geriye düştükten sonra bu maçın altından kalkmak, tam Çılgın Türkler’e göre bir işti... Yıkılmadık, yılmadık, Arda ve Nihat’ın golleriyle Avrupa’nın en iyi 8 takımı arasına adımızı yazdırdık.
Sahaya baktığımızda şunu gördük ki; Çekler’in en kısa boylusu, bizim en uzunumuza tepeden bakıyor! Buna rağmen işi garantiye almışlar. Arkadan uzun paslarla çıkıp, kalemize yakın bölgede topu maçın en uzunu Koller ile buluşturuyorlar. Buna karşı yapacağımız atak organizasyonu belli. Topu olabildiğince yerden oynayıp, kısa paslarla rakibi oyundan düşürüp, pozisyona girmek. Ancak ilk yarı boyunca Çek Cumhuriyeti’nin ekmeğine tam anlamıyla yağ sürdük! Her topu kuş gibi havalandırdık.
Orta sahada topu tutamadık. Sürekli geri
oynayıp, Çekler’in yerleşmesini, kademe yapmasını bekledik.
Hakem kolay kart çıkardı
Aslında iki takım da birbirinden çekinir görünümdeydi maçta. Onları yüreklendiren; İsveç’li hakemin her harekete faul çalması, kolay kart çıkarması da oldu. Bununla birlikte bu yarıda kaleci Cech’i rahatsız eden şut atamadık. 16’da Mehmet’in denemesi geldi. Ardından Sionko’nun atağında Servet son anda ayak koydu. Hata yapan tarafın gol atacağı maçta, Çekler 34. dakikada güldü. Grygera sağdan ortaladı, 2.02’lik boyuyla rakibin dev santrforu Koller
bir anlık dalgınlığı affetmeyip
kafayı vurdu: 0-1.
İsviçre karşısında yağmur engel olmuştu. Dün gece ikinci yarı başlayan sağanak ile birlikte, ikinci 45 dakikaya ‘yağmur’ gibi başladık. Beraberliği sağlayacak pozisyonlarda rakibin file bekçisi Cech gole engel oldu. En azından işi penaltılara taşıyacak skoru yakalamak için yüklendiğimiz anlarda, topu ağlarımızda gördük. 62. dakikada ani gelişen atakta topa son ayak koyan Plasil, umutlarımızı yıktı: 0-2. 70’te Polak’ın şutu yan direkte patladı. Oyundan düşmüştük...
Ancak A Milliler’in zafer macerası, karşılaşmanın 75. dakikasında başladı. Sağ kanatta Hamit Altıntop ortaladı, arka direkte Arda Turan affetmedi: 1-2...
Bu gol ile birlikte yeniden umutlandık. Çekler’in üstüne kabus gibi çöktük! Milanlı Jankulovski’nin görev yaptığı Çekler’in sol kanadını tam anlamıyla otobana çevirdik! Sabri, Hamit, Kazım ile sağdan etkili olduk.
Sahneye kaptan çıktı
Futbolumuzdan büyülenen Çekler bizi izlerken sahneye kaptan çıktı... Avrupa Futbol Şampiyonası biletini kapmamızda en büyük pay sahibi olan suskun Nihat Kahveci önce Cech’in elinden kaçırdığı topu filelere gönderdi: 2-2. Kendimize güvenimiz yerine geldi, maçın yıldızlarından Hamit Altıntop, geride kalan Çek savunmasının arkasındaki Nihat’ı gördü, Kaptan, ‘Viyana’ya biz gidiyoruz’ dedi: 3-2.
Volkan’ın uzatmalarda yaptığı gereksiz hareket, yürekleri ağızlara getirdi. Tuncay maçı kalede tamamladı, ancak korkulan olmadı...
Orhan Yıldırım
Kırmızı forma
uğurlu geldi
Futbolseverlerin büyük bir merakla beklediği kırmızı formaları, A Milli Takımımız dün ilk kez giydi. Portekiz ve İsviçre karşılaşmalarında turkuaz rengi formalarla sahadaki yerini alan Ay-Yıldızlılar, dün tarih yazarken eski tip kırmızı formaları giydiler. İlk iki maçta vasatı aşamayan milli takımımız, dün özellikle ikinci yarıda turnuvanın en iyi futbolunu sergiledi. Milliler’in bu görüntüsü, kırmızı formanın uğuru olarak yorumlandı.
2 dakikada
3 milyon Euro
Avrupa Şampiyonası’na katılım payı olarak 7.5 milyon Euro alan Türkiye, ilk iki maçın birini kazandığı için 1 milyon Euro daha aldı. Dün de yenilseydik, turnuva bu rakamla tamamlanacaktı. İki dakikaya sığan goller Türkiye’ye galibiyet primi ve çeyrek final katılım payı olarak 3 milyon Euro daha kazandırdı.
Peter Cech uğurlu geldi
Peter Cech, ilk defa Türkler’e karşı bir resmi maç oynarken geceye de damgasını vuran isim oldu. Cech, Şampiyonlar Ligi’nde de sakat olduğu için Chelsea-Fenerbahçe karşılaşmalarında forma giymemişti. Tecrübeli eldiven özellikle yediği 2. golde Nihat’a yaptığı ikramla, galibiyetimizde büyük rol oynadı!
Platini’den övgüler...
UEFA Başkanı Michel Platini, Türkiye’nin ikinci yarıdaki futboluna hayran kaldığını söyledi. Millilerimizde tek bir ismin ön plana çıkmadığını, tüm oyuncuların inanılmaz bir mücadele örneği gösterdiğini belirten Platini, “Türkiye 2-0 geriye düştükten sonra oynadığı futbolu sürdürebilirse, adından daha çok söz ettirebilir” diye konuştu.
Tuncay Şanlı her işi yaptı
Dünkü maçın ikinci yarısında çok çalıştı, çok koştu Tuncay Şanlı. Yan hakemin bayrağı bozulunca devreye Tuncay girdi. Yedek bayrağı alan Tuncay, zaman geçmemesi için müthiş bir depar atıp bayrağı yan hakeme ulaştırdı. Bu da yetmedi, kırmızı kart gören Volkan’dan kazağı aldı, maçı kaleci olarak tamamladı.